Blog

KENDİNİ KABULÜN GÜCÜ

KENDİNİ KABULÜN GÜCÜ…

Hoşgörü… ama önce kendimize…

Hemen hemen her gün, kendisiyle barışık olmadığından ve kendisini sevmediğinden yakınan danışanlarımla karşılaşıyor ve onlara kendini kabulün nasıl mümkün olabileceğini göstermeye çalışıyorum. Bu tabi o kadar kolay olmuyor. Yıllar önce katıldığım bir eğitim çalışmasında, yurtdışından gelen uzmanlar kendi terapi sistemleri anlattıktan sonra şöyle bir cümle kurdular: ‘…hani sizin Mevlana’nız var ya, o da bizimle aynı şeyleri söylemiş.’ Bu cümle hala kulaklarımda.  Aralık ayı aynı zamanda Mevlana’yı hatırladığımız bir ay . O’nun ünü yurt dışında çok daha fazla, biz maalesef çok geç kaldık onu tanımak, içselleştirebilmek için.

Kendimizi kabul etmeyi ve sevebilmeyi öğrendiğimizde diğerini de sevebileceğiz. Önce benlik saygısı, peki nasıl bir şey bu benlik saygısı? Benliğimiz olağanüstü derecede karmaşıktır, çünkü hayatımızda yaptığımız bütün hareketleri, bütün düşünceleri, bütün hayalleri, bütün duyguları ve duyuları kapsar. Bu nedenle benlik sürekli değişir, değişkendir, bizler de sabit bir benlik değerinden söz edemeyiz. Kendimizi iyi hissetmenin yolu, sürekli değişkenlik gösteren benliğe uyum sağlamaktan çok kendini koşulsuz kabul edebilmektir.

İnsanoğlu bu kadar karmaşık ve benlik değeri de bu kadar değişkenlik gösterirken, kendinize puan veremezsiniz. Ama sizi oluşturan parçaları ve hayatınızdaki olayları puanlayabilirsiniz.. Kendinizi küçümsediğinizde puan vermiş oluruz. Bu yüzden yetersiz olduğumuza inanırken, kendimize haksız olarak olumsuz bir puan vermiş oluruz.

Bütün insanlar hata yapabilir, hiç kimse kusursuz değildir. Yine kendinizi küçümserken, diğerlerinin mükemmel olduğunu varsayıyorsunuz demektir.

Kendinizi bir başkasıyla karşılaştırmanız doğru değildir, çünkü bütün insanlar insanlıkları bakımından eşittir, ama pek çok farklı açıdan da eşit değildir. Kendinizi bir başkası ile karşılaştırmanız doğru değildir ama bir yönünüzü-puanlanabilir bir davranışınız- karşılaştırabilirsiniz. Siz iyi resim yapabilirsiniz ama enstrüman çalamayabilirsiniz.

Kendinizi küçümsediğinizde mantıksız davranır ve aşırı genellemelerde bulunursunuz.Bir sınavda yaşadığınız heyecana bağlı hatayı, bütün yaşamınıza yayıp ‘ben kusurluyum benden bir şey olmaz’ demek gibi.

Kendimize yaptığımız dayatmalar da bir o kadar engeldir iyi hissetmeye;
Annemi üzdüğüm için kötü biriyim

Güzel olmadığım için değersizim

İşimde başarısız olmak beni değersiz biri yapar….

Bu dayatmalar seçeneksiz bırakır ve zamanla kaygının esiri haline getirir bizleri.

Oysa değerli olmak için güzel ya da başarılı olmak gerekmediğini kavramak duygularımızı daha sağlıklı davranışlarımızı da daha yapıcı hale getirir.

Kendimizi küçümsediğimizde kaygı, depresyon, suçluluk, incinme, utanç, sağlıksız öfke, kıskançlık gibi sağlıksız olumsuz duygular hissederiz. Aynı zamanda kendinizi kabul ettiğinizde tüm bu duyguların; tasa, üzüntü, pişmanlık, öfke, hayal kırıklığı, sağlıklı kıskançlık gibi  sağlıklı olumsuz duygular ile yer değiştirebilir olduğunu da fark ve iyi hissedersiniz.

Kendini kabulün yolu, her ne yaparsanız yapın kendinizi hata yapabilir ve eşsiz olarak görmek olmalıdır. Bir koşul koymadığınız sürece kendinizi değerli hissedebilirsiniz.

Olumsuz davranışlarda bulunduğunuzda; olumsuz hareketlerde bulunduğunuzu kabul edersiniz, bundan ders alabilirsiniz, gelecekte farklı davranmaya karar verebilirsiniz, her zaman seçenekleriniz vardır…

Kendini küçümseme inançlarınız ne kadar derindeyse, onları fark edip, kendini kabul inançlarını koymak için gerçekten de uğraşmak gerekir.

Kendini kabul güç ve enerji gerektirir. Aynı zamanda kendini kabul, sürekli olarak değişme ve gelişme için çabalamak yerine, güçlü ve güçsüz yönlerimizle yani tümüyle kendimizi kabul edebilmedir.

UNUTMAYIN, NASIL DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ NASIL YAŞAYACAĞIMIZI BELİRLER…

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı