Blog

EBEVEYN TUTUMLARININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Çocuklar doğduğundan itibaren ağlayarak kendilerini ifade eder ve çocuklar her ağladığında bizler yanlarına gittiğimizde çocuk ağlamak = ödül olarak algılamaktadır. Çocuk 2 yaşına geldiğinde ise anne aynı davranışlara devam eder ve çocuk da ağlamaya devam etmektedir. Çocuk ağladığında göz göze geldiğiniz an ise bittiğiniz andır. Çünkü çocuk anne ve babanın gözlerindeki endişeyi gördüğü anda neye tutunması gerektiğini bilir. Çocuktan uzaklaşıp başka bir odaya geçtiğinizde peşinizden pıtır pıtır gelen bir çocukla karşılaşırsınız. Ağlama davranışı son bulana kadar beklemelisiniz.

Bu sürecin ne kadar zor olduğunu biliyorum fakat sabırlı davranarak ağlama davranışı son bulduktan sonra olumlu pekiştireç olarak çocuğu ödüllendirmek gerekiyor. Çocuğa ağlaması susması için değil, ağlaması bittikten sonra ödül vermeliyiz. Ne kadar güzel, ağlamadan ne isteyecekmiş dediğin an tekrar ağlamaya başlar. Çünkü çocuk otomatik olarak bunu öğrenmiştir. Çocuğa ben senin ağlamayarak bir şeyler isteme davranışını çok seviyorum. Sadece ben seni çok sevip ağlama davranışını sevmiyorum demek ve hissettirmek gereklidir. Bu iş ya hep ya hiçtir. Bu davranışı birkaç kere uygulayıp tekrar aynısını yapıyorsanız hiçbir işe yaramaması normaldir. Bu davranışta istikrarlı ve tutarlı olmak en önemli nokta.  Çocuk sizin istemediğiniz bir davranış sergilediğinde o anda uyguladığınız tutum çocuğun gelecekteki davranışını belirliyor.

Anne Babalar Birer Yardımcı Terapisttir!

Anne babaların çocuğun yanında yardımcı terapist olmak adına eğitim almaları gerekmektedir. Bir çocuğa ebeveynler yardımcı terapist olmazsa bu durum böyle gider. Çocuğun nasıl düşünüyor olduğunu anlamak önemli. Bizler bir ağız ve kocaman bir ağın parçasıyız. Bizler sallandığımızda 8 milyar insan sallanıyor. Pandemi süreci bu durumun en büyük örneği. Ebeveynlerin ‘ ‘ben’’ değil biz kavramını çocuğa gösterdikten sonra çocuğa sen bizden ayrışık olabilirsin fakat sen de bu dünyanın ve diğerlerinin bir parçasısın demeli ve çocuk bunu öğrendikten sonra bu ağa dahil olmalı.

Bizler itaat etmeyen bir toplumda yaşamak isterken evde itaat eden çocuklar istiyoruz. Bize itaat ederken onlardan ne talep ederiz? İtaat istemesen de bizim yaşantımıza uy mu deriz? Benim yaşantımı kendi yaşantına uydur deriz.  Çocukların duygularına değer vermeli ve en önemlisi karşılaştıkları sorunlarda kendilerine özgü davrandıkça onları alkışlamalıyız.

Çocukların Sosyalleşmesinde Baba Figürü

 Çocukların sosyalleşme anlamında ise baba figürünün büyük bir etkisi vardır. Çünkü baba 2 yaştan sonra gelir. Çocuk için baba figürü dışarıya açılan bir kapıdır. Çocuk anneyi gördüğünde bir süre kendi vücudunun bir parçası zanneder ve baba 2 yıl sonra hafızaya girer. Özellikle erkek çocuklarının babalarıyla olan ilişkilerinde babanın şiddetine maruz kalan çocuk inanılmaz derece duyarlılık gerçekleştirdiğinde onun cinsiyetini de reddeder ve daha sonra kendi cinsel kimliğini de reddetmeye başlar.

Beyin, eğer sen bir şeyden bir bağlamda korku yaşadığında orada koku varsa kokuyu, renk varsa rengi kodlar. Beyin seni korumak için bir yerde bir korku yaşadığında etrafındaki tüm uyarıları sana korkutucu hale getirebilir. Babasının bıyıkları, ten rengi, ağız kokusu, eşyaların hepsini korkutucu olarak kodlar ve bu durum da travmatik bir durumun ortaya çıkmasına neden olabilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı