Blog

SAÇ YOLMA/KOPARMA(TRİKOTİLLOMANİ) HASTALIĞI

Günümüzün en çok şikayet edilen ve pek çok sağlık sorunlarına yol açan stres, sadece yetişkinleri değil, çocuk ve ergenleri de derinden etkilemektedir. Tıpta “tikotilomani” olarak adlandırılan saç ve kıl koparma hastalığının altında stres başta olmak üzere çeşitli psikiyatrik sorunlar yatmaktadır.  Tıpkı alkolizm, patolojik kumar, depresyon ve birçok psikiyatriktik hastalık gibi Trikotillomani de genetik, duygusal ve çevresel faktörlerin bir bileşimi sonucu ortaya çıkar.  Her yaştan, her etnik gruptan, cinsiyetten, milletten ve sosyoekonomik düzeyden kişide bu hastalık izlenebilir. Çocukluk döneminde hastalık kızlarda ve erkeklerde neredeyse eşit sıklıkta izlenirken yetişkinlikte vakaların %80 %90’ı kadındır.  Toplum içinde görülme sıklığı %1-3’tür. Başka deyişle Türkiye’de tedavi alan, almayan, hastalığının farkında olan olamayan, kimisi şiddetli kimisi hafif yaklaşık 1-1,5 milyon trikotillomani vakası bulunmaktadır.  

 Bilinen bilimsel gerçek hastalığın nörobiyolojik bir süreç olduğu ve hastalık gelişiminde genetik yani kalıtımsal faktörlerin de yer oynadığıdır. Trikotillomani genetik, duygusal ve çevresel faktörlerin bir bileşimi sonucu ortaya çıkar. Ancak unutulmaması gereken nokta saç koparmanın birbirinden farklı hastalıklarda ortaya çıkabilen bir belirti olabileceğidir.

Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir ancak sıklıkla genç çocukluk ve ergenlik döneminde,  11-13 yaş civarında başlar. Hastalığın daha sık başladığı bu dönem akla hastalığın başlangıcında bazı hormon değişikliklerinin sebep olabileceğini düşündürmektedir. Ancak yaşlılıkta ya da henüz 1 yaşın altındaki bebeklerde hastalığın izlenebildiği nadir durumlar da vardır. Hastalık sıklıkla hayatın stresli bir döneminde, önemli bir yaşam olayını takiben izlenir. Ancak durduk yere, bireyin yaşamında her şey olağan akışında iken de başlayabilir.

Trikotillomani Hastalığı Kendiliğinden Geçebilir mi?

Bir bireyde hastalığın nasıl seyredeceğini tam olarak tahmin etmek mümkün değildir. Hiç tedavi almayanlarda trikotillomani genellikle uzun yıllar sürer ancak zaman içinde şiddetlendiği ve azaldığı dönemler, hatta arada birkaç ay yıl neredeyse tamamen ortadan kalktığı, sonra yeniden canlandığı dönemler izlenir. Bu kronik gidiş ömür boyu sürebilir. Ancak özellikle bebeklikte ya da erken çocukluk döneminde başlayan birçok vakada saç koparma kısa bir süre devam edip kendiliğinden ortadan kalkabilir.

Saç koparma – Trikotillomani hastalığı kişinin kendine kasıtlı olarak verdiği bir zarar mıdır?

Kişi hastalıktan memnun değildir, kurtulmak ister, verdiği zarardan muzdariptir. Görünüşüne ve hayatına zarar verdiğini bilir, durdurmaya çalışır ama başarısız olur. Tıpkı tırnak yiyenlerin bunu durdurmak isteyip başarısız olmaları gibi bir durumdur. Hastalığı yaşamayan birçok kişi “istesen durdurursun, koparmazsın” dedikçe anlaşılamamanın verdiği sıkıntı ile daha da şiddetlenir.

Trikotillomani, takıntı hastalığının bir biçimi midir?

Hastalıkların isimleri yani etiketler hekimler ve diğer sağlık profesyonelleri arasındaki iletişimi kolaylaştırmak için vardır. Bu sebeple aynı hastalığa dünyanın her yerinde aynı tanının konması ve benzer tedavilerin uygulanması için çeşitli hastalık sınıflandırmaları yapılmıştır. Bu sınıflamalarda trikotillomani ve obsesif kompulsif bozukluk farklı grup hastalıklar olarak anılırlar. Trikotillomani bir takıntı olmaktan ziyade “dürtü kontrol bozukluğu” olarak anılan bir grupta sınıflanmıştır. Fakat trikotillomani tekrarlayıcı davranış biçimi ve yapmak için karşı konulamaz istek duyulması ile takıntı hastalığını da andırır. Kişinin bazen farkına varmadan otomatik olarak saç koparması ise tik bozukluğuna benzer. Ancak tedavi sürecinde her bir vaka hastalığın etiketine göre değil, hastanın kendi özelliklerine göre tedavi sürecine alınacaktır.

Saçları yutma da hastalığın bir parçası mıdır?

Koparılan saç ya da diğer vücut kıllarının köklerini ağza almak, emmek ya da saçı tümüyle yutmak oldukça sık görülen bir davranıştır. Yutma bazen saçın sadece kök kısmını yutma biçiminde bazen de tüm saçı yutma biçiminde olabilir. Saçın tümüyle yutulması bir süre sonra bağırsaklarda biriken saçların yumak haline gelerek bağırsakları tıkamasına sebep olur. Trikobezoar adı verilen bu durum acil cerrahi müdahale gerektirecek kadar ciddi olabilir. Nadir görülen bu durum eğer gerekli müdahale yapılmazsa ölümle sonuçlanabilir. Kişinin hastalığından utanması sebebiyle tıbbi yardım istememesi ölümcül sonuçlanma riskini artırır.

Tedavi Yöntemleri

Saç yolma hastalığının tedavisinde davranış terapisi ve ilaç tedavisi olmak üzere iki yöntem olduğunu belirtilir. Davranışçı terapi, yıllardır saç yolmayı kontrol etmek, azaltmak hatta bazen ortadan kaldırmak için kullanılmıştır. Bu tedavinin avantajı medikal tedavide oluşabilecek yan etki riski olmaksızın, hızlı bir rahatlamanın sağlanmasıdır. Medikal tedavi gibi, davranışçı terapi saç yolmaya bağlı anksiyeteyi azaltabilir. İyi planlanmış bir davranışçı terapi tedavi sürecinde etkisini sağlayacaktır.

İlaç tedavisi saç yolmak için duyulan dürtüyü azaltabilir. Fakat çoğunlukla yararı çok uzun süreli değildir. Sosyal işlevselliği bozulan, özgüven kaybı yaşayan ve çok geç tedavi arayışına başlayan trikotillomani hastaları tedavi sürecinde de özel duyarlılık gerektiren bir durumdadırlar. Değerlendirme ve tedavi sırasında bu durumun göz önünde bulundurulması, trikotillomanili hastaların tedaviyi yarıda bırakmalarının önlenmesi için gereklidir. Randomize kontrollü çalışmalar, hem erişkinlerde hem de çocuklarda davranışçı yaklaşımların trikotillomani tedavisinde etkililiğini göstermiştir. Kognitif davranışçı terapi, çocuklarda da etkin bulunmuştur. Kognitif davranışçı terapinin trikotillomani ciddiyetini azalttığını. Çocukların  %77’sinin tedaviye yanıt verdiğini ve bunların %64’ünün 6 aylık izlemde kazanımlarını koruduklarını bildirmişlerdir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı