Blog

ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ

Ebeveynler genelde çocuklardaki öfkenin, kızgınlığın, şiddetin sonlanmasını istiyorlar fakat biz terapistlerin amacı çocuklardaki bu davranışları ortadan kaldırmak değil, bu davranışın altında yatan sebepler ve bunu keşfederek çocuğun sağlıklı bir şekilde öfkesini ifade etmeye yönlendirmektir.

Öncelikle bizim kabul etmemiz gereken temel dinamik; öfke de tıpkı mutluluk gibi, heyecan gibi son derece doğal bir duygudur fakat pek çok toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da ebeveynlerin öfke davranışına ve çocukların öfkelenmesine, kızmasına, sinirlenmesine karşı çok ciddi bir önyargılar oluşmaktadır. Nasıl biz yetişkinler olarak sinirlenebiliyor ve öfkeleniyorsak çocuklarımız da sinirlenebilir ve öfkelenebilirler. Sadece bunu doğru ve sağlıklı bir şekilde ifade etmelerini öğretmek çok önemlidir.

Çocukların öfke davranışlarının altında temel belli başlı dinamikler vardır. Dolayısıyla ebeveynin burada yapması gereken şey çocuğun neden böyle davranışlar yaptığı, bu davranışın altında yatan neden ne olabilir? Çocuğun ihtiyacı ne? Bunun biraz altına bakmak ve altında neler olabileceğini irdelemek gerekmektedir. Acaba çocuğunuzun özel bir ilgiye mi ihtiyacı var, bir şey söylemek istiyor ama nasıl söyleyeceğini mi bilemiyor ve bunu öfke davranışlarıyla mı sergiliyor buralara birazcık bakmak lazım. Birinci yapacağımız şey çocuğun bu öfke davranışının altında yatan şey ne olabilir? Çocuğun ihtiyacı olan şey ne olabilir? Bunu keşfetmeye çalışmak. İkincisi pek çok zaman öfke davranışının sebeplerinden bir tanesi çocukların bilgi eksikliğidir. Örneğin çocuk çamurlu ayakkabıyla geliyor ve evde bu durum yasak ailenin onay vermediği bir süreç ve çamurlu ayakkabısıyla halılara basarak evi kirletiyor. Şimdi burada ebeveynlerin yapacağı belli başlı şeyler var. Ya geleneksel olarak yaptığımız gibi çocuğa kızmak, rencide etmek, onu cezalandırmak ki bu da uzun vadede hiçbir işe yaramayacak hatta çocuğun kendisi ile ilgili olumsuz düşüncelere geliştirmesine sebebiyet verecek. Ya da bunun çocuğun bilgi eksikliğinden kaynaklandığını varsayarak çocuğa doğruyu göstermek olacak. Mesela çocuğunuz kirli ayakkabılarla girdiği anda halıyı temizleme görevini çocuğa vermek ya da ilk başta birlikte temizlemek ve sonrasında çocuk aslında bu durumun ne kadar meşakkatli bir süreç olduğunu keşfederek bu bilgi eksikliğini tamamlamış olacaktır. Pek çok zaman çocukların davranış sorunları ya da öfkeye giden süreçler bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Başka bir etken ise maalesef bizim toplumuzda çocukların ağlamasına, gerilimlerinin boşaltılmasına çok fazla imkân sağlanmamaktadır bu sebeple de çocuklar çok fazla birikmiş acıyla dolu oluyorlar. Ağlamak istedikleri zaman ebeveynler çok fazla tetiklenerek ağlamasına müsaade etmeyebiliyor. ‘‘Erkekler ağlamaz’’ ‘‘sus, ağlayacaksan odanda ağla’’ gibi söylemde bulunabiliyorlar. Ya da çocuk çok korkuyor ama ne var korkacak denilebiliyor. Dolayısıyla çocuğun ifade etmek istediği tüm duygular bastırılıyor, bastırıldığı zaman çocuk bunu nasıl ifade edeceğini bilmiyor ve bu bedende bir şekilde sıkışıyor. Bunun sonucunda ise bu davranış sorunları ile kontrol edilemez öfkeyle ifade ediliyor. Dolayısıyla bırakım çocuğunuzun duygusu, ifade etmek istediği şey ne ise ifade etsin. Ağladığı zaman onu susturmak için dikkatini dağıtmanıza, ağzına şeker vermenize gerek yok. Ben buradayım, yanındayım bu senin için çok zor, şu an çok kızmışsın, çok öfkelenmişsin gibi çocuğun duygusunu söylemek ve çocuğun duygusunu aynalamak bunun neden kaynaklandığını ifade etmek başlı başına zaten çocuğun kaygısını öfkesini ve çeşitli duygularını kontrol etmesine imkân sağlayacaktır. Zaten yeterince ağlayan, duygularına ifade edebilen çocuk alternatif kanallar arama ihtiyacına girmeyecektir. Bu sebeple çocukların duygularını ifade etme süreci oldukça önemlidir.

Ebeveyn Tutumlarının Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Bir aile içerisinde eğer ebeveynler şiddet uyguluyorsa birbirlerine ve etrafındaki kişilere karşı olumsuz sözcükler kullanıyorlarsa, seslerini sürekli yükseltiyorlarsa, çocuğun bunu uygulamaması mümkün değildir. Bir hane içerisinde şiddet varsa çocuk zaten şiddet uygulamaktadır. Siz hem bağırıp hem de çocuğunuzun arkadaşlarına bağırmasını engelleyemezsiniz dolayısıyla ebeveyn olarak veya çocuğa bakım veren kişiler kendi öfkelerini nasıl yönetiyorlar bakmaları gerekmektedir. Çocuğa sağlıklı bir şekilde model olmak çok önemli. Ebeveynler ya da çocuğa bakım verenler nasıl davranıyorsa çocuk da aynen onu kopyalar ve kendi hayatına entegre etmektedir. Bu öfke davranışları hangi zaman dilimin ortaya çıkıyor bu durumu da değerlendirmek gerekir. Hastalık zamanında mı? Huzursuzlandığında mı? Öfkelendiğinde mi? Kaygılandığında mı? bunu takip etmek çok önemli. Çünkü bu öfke davranışının altında yatan gerçek sebebi sıkı bir takiple aslında ortaya çıkartabiliriz. Belki günün sadece belli zaman dilimlerinde çok öfke davranışı sergiliyor ya son 2 aydır öfke davranışı sergiliyor olabilir. Eğer son 2 aydır bu davranışı sergiliyorsa 2 ay önce çocuğunuzun hayatında ve rutininde değişen ne var? Çocuğunuz yeni bir okula mı başladı? Yeni bir kardeşi mi oldu? Bu taşınma mı gerçekleşti? Bu etkenleri değerlendirmek lazım. Böylelikle çocuğun ihtiyaçları daha ne bir şekilde ortaya çıkarılabilir. Çocuk öfke davranışı sergilediğinde bastırmamak ve duygularını ifade etmesine imkân sağlamak önemli fakat şiddet davranışları sergiliyorsa vurmaya çalışıyor, bağırıyor, tekme atıyorsa burada ciddi bir sınır koymak gerekir. Hatta kontrol edilemiyorsa tutup ‘‘biliyorum çok kızgınsın istediğin oyuncağı almadığımız için gerçekten çok sinirlendin bu senin için çok zor’’ durumu aynalamalar gibi çocuğa yansıtmalar çok önemli.

Çocuğunuzu öfkelendiren şeyleri çizmesine de imkân sağlayabilirsiniz. Fakat öfke davranışı durmadığında, çocuk sakinleşmediğinde çocuğu durdurarak beden tetikleyicilerini fark etmesini sağlatabilirsiniz. ‘Sen kızdığında öfkeni ellerinde hissediyorsun ve bir şeylere vurma ihtiyacı oluyor biz aslında öfkemizi konuşabiliriz ama sen çok yoğun bir şekilde bu durumu bedeninde ellerinde hissettiğin için bir şeylere vuracaksan bana vurmana müsaade edemem, kimseye vuramazsın çünkü bu doğru bir davranış değil benim canım acıyor ama eğer gerçekten birine vurma ihtiyacın varsa kum torbasına, hacıyatmaza vurabilir, oyun hamuru sıkabilirsin bunlar öfkeni ifade etmek için daha uygun’ yönlendirmeleri yapılabilir. Öfke davranışını baskılamak ve engellemek yerine bunu sağlıklı bir şekilde ifade etmesine olanak sağlayacak kaynaklara yönlendirmek oldukça önemli bir etkendir.

İlayda COŞKUN

Aile Danışmanı

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı